Şiir demin de yaşanılan ve yazılan şiirleri , o anları günlük eda sında , soba ateşin de demlenmiş ,koyu şairlerin mısralarıyla bezenmiş , şiir günlüğüm
17 Aralık 2012 Pazartesi
Vaz geçmeyi bileceksin
Öyle Günler olacak için içini kemirecek, fakat deymeyecek bir durumu sürdürmenin hiçbir anlamı olmadığının farkına en erken farketmen sana bir okadar zaman kazandıracak, öyleki hayat bir günü bin günü ile yaşamayı ve dakikalara kadar bölündüğünde anlam yüklü olmalıdır.
Vazgeçmek erdemlikmidir, büyüklükmüdür küçüklükmüdür sorularına gömülmiyeceksin, eğer senden önemli olan hayat ondan önemli olan yaşam, eğer seni sıkıyor ise bir kere bile düşünmiyeceksin, vaz gececeksin, hayır demiyeceksin, hayırlısı diyip vaz gececeksin.
Bu gece konumuz vazgeçmek'ti
Duygular
Mantıkla inatlaşmak
Mantıksızlıkla savaşmak
Gibidir
12 Eylül 2012 Çarşamba
Can dan kalemler
Düşüncelerime gönülmüş cevapsız sorular üstümde yetişecek bir sürü ince ayrının tam orta yerinde blog'a sığıınıyor blog'a döküyorum içimi, dök dök nereye kadar sıcak asfaltlar misali, gerek ekonomik gerek mıncırlı asfalt misali, gecenin şu saatinde uykumu kaçıran beni düşüncelere iten o vefasızı düşünüyorum.
Yine bir sabah vaktinde, snein ses kayıtlarını dinliyor senle avunuyorum, geçmişte konuşulan o güzel saniyeler, şimdi sabahın şu saatinde seni düşünmeme birazdaha önem veriyor.
Keşke Herşey gerçek olsa keşke keşkelere gömülmemiş olmsa, ama gerçekler acıdır, bir ümit diyerek zamana salınmış sandallar misali bekliyorum ve beklmeye devam edeceğim
10 Eylül 2012 Pazartesi
Duygular esiri olmuş
Sevin semmi üzülsemmi, düşünsemmi devammıetsemacabaların esiriyimbu akşam.
13 Ağustos 2012 Pazartesi
Bir akşam vakti
10 Ağustos 2012 Cuma
Şiir'in demi ramazan
Dün gece bir şehir lokantasına gittim oturdum. Hemen karşıma çalışmaktan yüzü kararmış bir işci abimiz oturdu. Yarabi şükür binbir şükür dedi, adamın yorgunluğu her halinden üstünden başından belliydi, ama ama en iyi şartlara sahip insanlardan daha neşeli daha mutluydu. Tekelimeyle anladımki en kıral sofra bizim sofraydı, derken masanın diğer kısmına yaşlı bir dayı otura bilirmiyim dedi buyrun dedik. Oturur oturmaz masaya bir tez canlılık örneği gösterek sularımızı doldurdu aman dayı dedik biz dolduruz yok dedi ben dolduracam bu sevap bana ayit olmalı dedi. Derken havadan sudan muhabetlere başlandı, yok yağmur yağmıştı yok burda yağmadı, şu sıcaklar bu geceler derken ezanı şerif okumaya başladı ve bir gün daha bir iftar sofrasına yüreği pırıl pırıl selama ve merhabaya en layık sıradan insanlarla yapmanın mutluluğuyla lokantadan çıktım, ilerliyordumki masama oturan işci abi ve dayı köşede çay içiyorlardı gel gençç çay ikram edelim dediler ve hiç tanımadığım ve tanışmadığım bu iki kişinin sıcak samimiyetiyle ikram edilen çayı yudumladım.
İşte şimdi Şiirin demi dedim, dayı gülümsedi yazarmısın evladım dedi, yok dayı dedim, şiirin demi aklıma geldi dedim, diğer işci abi şiirle yok tu sanırım ilgilsini çekmedi.
Dayı içten bir ah çekti ve ahh ah dedi, şu kaldırımların dili olsa da konuşsa nice şiirler yazardı, nice fetihler nice nice güzel nicede kötü olayları yüklü bu kaldırımlarda dedi.
Beliki dayının içi doluydu sohbet koyulaştıkça koyulaşıyordu, sohbeti için teşekkür ederek müsade istedim, iskenbeden kalktım yavaş yavaş eve ilerlededim,
Bir akşam ve ramazan sofrasında şiirin demine vermiş olduğum uzun aradan sonra zaman zaman kısa yazıları yazmaya karar verdim. Dün akşam böyle geçti Bu gün cuma ve mubarek gün hafta sonuna ramak kala,
Saygılar sevgiler şiirin demi yeniden buralarda
18 Haziran 2012 Pazartesi
Bana öyle bi devrim lazımki
9 Mayıs 2012 Çarşamba
30 Mart 2012 Cuma
İlk bahara merhaba
Felek dünya diye yeni bir yazı hazırlama gereği buluyorum. Şu dünyanın en büyük karmaşasının içinde olduğum u günlerde hiçbir şeyin kendi düşüncelerimi yansıtmadığını düşünüyorum. Eğer yaşamak muhalefet olmak ise ben yamıyorum eğer yamak iktidarlıksa ben yine yokum bu dünyada iktidar muhalefet kavgaları doğru ve yanlışın ta kendisidir. Çözüm bu saçmasapan yumaktan çıkacak ise hiçbir şekilde çıkmasın karmaşadan çıkan onlar öyle bunlar böyle kavgalarından başka bir yol çizilmemiş. Kim ne yaptıysa devlet için ülke için yaptığını söylemekte fakat derinlemesine incelendiğinde her bir durumda cephe çevre çevrelenmiş irili ufaklı karmaşa yumaklarının ta kendileri olduklarının farkında olmayan menfaat dünyalarının tak kendileriyle mesçhullerdeler.
Tüm bunları içimdeki bir sancıyı dile getirmek istiyorum. Hiçbir tarafa uymayan ve hiçbir tarafça çekilemez bir duygu yoğunluğundayım. Tüm bunları blog da paylaşmaktayım fakat henüz çözümü olmayan bu yaşam oyununda neler neler göreceğimi merak ederken tüm bunların bir şekilde kayıt altına alınması gerektiğini düşünmekteyim.