28 Aralık 2010 Salı

ÖZELİM SİN

Seni anlatmak ne mümkün
Eşsiz yanını
Türkülere konuk olan
Endamınca
Namınca
Akılların süsüsün
Yüreklerin gülüsün

Seslenirim duymazsın
Etkilenirim görmezsin
Tükenirim bilmezsin
Esirinim anlamazsın
Narinmi narinsin
Aktifmi aktifsin
Yufka yüreklimsin

27 Aralık 2010 Pazartesi

Taş kalacaksın...

Kimi zaman düşünüyor ve hatırlamıyorum. Kimi zaman ise o an ıh gibi aklımda olmaktasın ve her adımda her yudumda , seni anmakta oluyorum. İşte böyle bir günde içimdeki deliceolan sevgi yumağı yine sığmadı ve taştı. Sesin duymak huzur versede , sana ulaşamamak , dünyaları bir yana sana olan saygı sevgimi haykırsamda senin o güzel narin güzel kulaklarından ne mümkünüdür seslenişim ve feryadıma cevap alamıyorum. Ömrü sükut ederde bir gün , duyarsan bu mecnun divanı gönlümdeki damlayan sızıyıan ve haykıran, bu gönül demine , hani olurda cevap verirsen. O günümdür günümü günn o gecem dir gecem. Ben küskünüm dünyaya felek neyleye, Niçe makberler , niçe türküler dinler dinler anarım , Ne caredirki andıkca seni , sana yazarım, içimdeki senliğin damarlarıma işlemiş. Her dolunaylı gecede , aklımdan binlerce kez gecer, ruyalarımda binlerce kılıkta rasladığım sana, seni analatırım anlamazsın. Kalpsiz misin , vicdansımı yoksa duygusuzmu. Gün geleki o gün tüm bunların değeri biline. eğerki bu değer bilinmeye kalbimdeki sizi ömrün en derin törpüsünde yapranır. En derin köşesinde vicdansız bir anıt olarak taş kalacaktısın.

5 Aralık 2010 Pazar

Sonsuzluk

Zorla güzellik olmaz derler, hani içiniz den bazen gelir geçer rüzgarlar , hani o anlar da içiniz de kalan gürültü tanecikleri vardırya. İşte böyle bir zaman dilimin de bişiler karalıyorum kendimce. Belki haykırırım belki de yazdıklarım biraz da olsa içime su serpmiş olur. Bilemiyorum nedenlerini ve sonuçlarını göremediğim karman çormanlıkların içersinde yürüdüğüm izler. Biraz başımı ağrıtıyor , hafif sızlayan gözlerim , kim bilir kan canağına döndüğün den midir uykusuzluktanmı , hüzündenmi , karışık bir anda anı yaşamaya çalışırken bu satırlarımı yazıyorum. Öyle içtenki içimdekiler dışarı cıkmasına neden olamıyorum. Yaşanmamışlar şöylemi , olsaydı böylemi deyişler , yüzlerce soru işaretki dünya capında dolaşır gibi çevremde dolaşıyor. Kimine göre bunalım halleri kimine göre sıkıntı , hangisi olduğunu çözemediğim karmaşık durumların tam orta yerindeyim. Bir köprüden gecersiniz , belli bir mesafedir ölçersiniz , ben yürüdüğüm köprünün uzunluğunu çözemiyorum. Göze aldığım yol okadar sarf ve engebeliki , kimileri sen yürür sen geçersin dedi diye bu yola girmemin bir mantıklı acıklaması olduğunu düşünüyorum. Mantıklı bir açıklamada yapamıyorum. Sonunu bildiğin bir durumu yaşarsın ve yaşamış olduğun zaman dilimini yakşalık olarak bile bilirsin fakat sonu olmayan yolda yürümek , idamı bekleyen mahkumlar gibi oluyor. İş te böyle bir yolda yanlızlık rıhtımının tek yolcusuyum ve gemi nezaman kalkar veya bu gemi nezaman varır dediklerinde hiç bişi söyliyemiyorum. Okadar karanlıkki ufuklar, gökyüzündeki ay bile bana küsmüş yıldızlarsa karabulutların ardına saklanmış. Oysaki önceleri hepsi parıl parılken şimdi bu yolda hiç biri neden yanımda diğiller diye soruyorum kendime. Peki başka kime sora bilirimki okadar çaresiz ve yanlızımki , satırlarım ve ben başka kimim var kime söylesem kime dinletsem kendimi. Yanlızlığın ve sessizliğin kovaladığı bu gecede sonsuzluğa koşuyorum. Koşuyorumki zaman kıymetli , sonsuzluğun sonuna bir an önce varmalı ve sona ulaşmalıyım diye ter kan içersinde kalıyorum. Niçin ulaşamıyorum oysaki zaman diliminde yürüyerek gitmeyle koşmanın arasında çok fark olduğu şüphesizdir. Ben sonsuzluğa niçin ulaşamıyorum. Soruların sonu ardı arkası kesilmiyecek. Gecenin karanlığında kaybolan umutlarım , körelen duygularımla beni bana bırakın diyor ve susuyorum.
02-12-2010 - 00:12

29 Kasım 2010 Pazartesi

Ömür törpüsü

Ömür törpüsü diye başlayan yolda yavaş adımlarla devam eden nice yaşları aşan ve bir ömüre binlerce güzellik ve binlerçe hatta milyonlarca kötülüğü sığdırdığımızın farkına varma dan yaşıyoruz. Şu fani dünyada kırdığınız kalplerin haddini , seceresini tutsanız bir boğaz hata bir kaç boğaz köprüsü kadar uzar gider isimleri. İşte böyle olmasına rağmen bilme den veya bilerek işlediğimiz durumları farkına kimi geç kimi erken farkediyoruz.

Diğer bir ömür törpüsü de de iki tarafın bir birini çekmesi olarakta nitelendire biliriz. Bir ömürde kimi yaşantılar , aşklara sebep olur , kimileri ise sevdalara kimide evliliklere , bunları yaşama dan giden yıkıntılar törpülenen kalplerin dayanma gücüne bağlaya biliriz. Ömür boyu yaşanılacak görülecekse o zorlukların aşmak için her törpüde törpülenmeyi göze almak gerekir. Kimi zorluklar anlık sıkıntılara yol açmışta olsa , eninde sonunda sıkıntıların arasında ara mutluluklarda olacak , yaşanacaktır. Zor bir dünyada yaşadığımızın herzaman farkındayız ve bu farkındalık, her ömürde ve her kaderde yaşanmakta. Gelişen ve değişen cağlarda farklılaşsada bu durum. Dünyanın çivisi çıkmış , kimine çile kimine bela yazmış derlerdi büyüklerimiz.

Şu üç günlük dünyada gönül törpüsü , ömür törpüsüdür , her sıkıntıya karşı omuz omuza olunmalı bir ömrün çefası da vefasıda çekilmeye değer olmalıdır.
Sabrı süküt eyleyen gönüllerden olmanız ümidiyle esen kalın.

9 Kasım 2010 Salı

Fermanı muhakeme

Elimde öyle bir ferman varki fermanı muhakeme den ne ilerisi e gerisi beni üzer beni yorar bu ferman. Sevgi uruna nice canlar yakılır yıkılır. Her davulu dengine calınır. Eskiler söyler muhakeme eyleyen gönüller. Nicesine nice ömürler yakılır. Kalplerdeki anlaşmalar fermanı muhakeme edilir. Yüreklerdeki yangın , gönül ferman dinlemiyor diye anılır. Tek tarflı hayaller , önce yanar kavrulur. Sonra olgunlukla aşılır. Ancak bu öyle aşılası bir durum değil. Gönlümdeki hangi muhakemeye söz geçidimki , buna söz gecireyimor , düşündükçe yanıyor ve bitiyorum. Benim fermanım beni aşar , muhakeme eden bu ömrüm , niçesini aşar ama seni aşamaz.

Hayat ömür ve hayal , azı özü , çoğu sözü , tavrını hayranlığını , aşabilecek ne ferman beni durdurur , niçe muhakeme aşar yine yine seni anarımm

Ne caredirki gönlümdeki senin için fermanlar yazar.
İçim de nice fermanlar yakarım.

Muhakeme nedir ?
Bir biriyle anlaşamayan iki tarafı veya tarafları anlaştırmak için dinleyerek bir karara varmak, karar vermektir.

Gönlümdeki sen

Öylebir senliğin var yüreğimde
Bu senliğine kavuşmak, uzanmak
Zor ve uzun meşakatli
Her ne olur veya nasıl olur
Bilmeden devam etiğim bu yolda
Karşıma aldığım engelleri
Sen için aşarım
Ufuklar , hayaller ve sen
Bir yandan varlığınla ısınıyorum
Bir yandan yokluğunla üşüyorum
Bu nasıl ir duygudur
Nasıl bir düşünce tarzıdır
Helali halince
Varlığıysa hakkınca
Eskilerin sözü
Eskilerin gözü
Sözün özüdür derler
Şimdi olsada dedem
Sorsamda söylese
O eşsiz töcrübelerini
Dinlesem uzun uzunn
Çözsem bu gönlümdeki seni

21:03 09-11-10

7 Kasım 2010 Pazar

Duygularım

Duygularım kimi zaman çığ oluyor kükrüyor , satırları sayfaları aşıyor kimi zaman anı düşlüyor ve anılarla yaşıyor. Duygularımın bu gece içi dolu , yazmak bile çağre olmuyor. Haykırışlarım yüzlerce kilometrelerden duyuluyor. Zamanı zemini beklemekle aşıyor. Takıldığı bir olta misinesinde , sabırla beklediği bir av , balık diğil , sabır taşlarındaki incileri arıyor. Kalbindeki sevgi tomurcukları sonbaharda solarken , ilk baharda delinciklerle kıp kırmızı acıyor. Yaprakların sarardığı bu mevsimde , düşüncelerin durulduğu , anıların tazelendiği şu günlerde, yazın yorgunluğu , kışın dinginliği içinde içindeki duygu taneciklerini yazmak üzere oturduğum bu güzel gecede benliğimi çalan o gönül kaçkınını anarak duygu yoğunluğunu anıyorum.

23:48 07-11-10

Gözlerim doluyor

Bir ömür bir asır
Hatıralar ve anılar
Onca insan onca can
Onu bir büyük görmüş
Anmış sevmiş
Onunla kaderleri değişmiş
Aklıma geldike güzellikleri
İyilikleri
İçim kan ağlıyor
Gözlerim doluyor
Nicesi geldi geçti bu dünyadan
Kimi islah
Kimi şükretirdi
O bir efsaneydi
Gidişi ardında
Binlerce yürek
Binlerce bilek
Çan buldu
Tomurcuk actı
Şimdi son yolculuğunda
Gözlerim doluyor
İçimdeki varlığı
Herzaman var olacak
İsmiyle yaşacak bu değerli büyüğüme
Allahtan rahmet diliyorum

07 -11-10 - 22:40

6 Kasım 2010 Cumartesi

Sessizlik perisi

İçimdeki seszilik
İçimdeki ürperti
Sena olan saygım
Yüreğimin meleği
Duygularımın zindanı
Bağlılık sa yürekten
Kalpten sevmek
Sesizliğimin
En büyük
En güzel
En içten
Perisi
Tüm sesizlik
Tüm suskunluk
Senin için
Biri bini ilki
Tümüyle herşeyi
Herkelimeyi , mısrayı
Beyiti , redifi , kafiyeyi
Sana bağlar,
Sana söylerim
Cümlelerin içindeki
Sezsizliğimin perisi

2 Kasım 2010 Salı

Karanlığım

Düşlerim karanlık
Gönlüm yaralı
Kalbim kan alarken
Tüm düşüncelerimi
Bir bir açıkladım
Bir bir anlata bildim
Normal karşılamana sevineyimi
Üzüleyimi bilemedim
Devamı gelirmi gelmezmi
Kestiremediğim bu ufkun
Kalp ağrıları
Anlık düşüncelerle
Seni andım bu gecede
Masamın başucunda
Aklımın en başında
Gece yatarken ruyamda
Kalkarken hayalimdesin
Nasibi , kismeti rızkı
Sunan yaradana
Ne sölesem ne dilesem
Hepsini sana yazdım
Biriciğim
Gönül tanemsin

01:43 - 03 kasım 2010

Değer yargıları

Değer yargılarımız kimi zaman yıpranır ve çeşitli yaşam evrelerinde farklılaşır , düşünce tarzımız değişir gelişir. Kimi zamanda zayıflar , insan ilişkilierinde of , dediğimiz vay dediğimiz anlar olmaktadır. Şiimdi şiir in demiyle bununda ne alakası var diyen okuyucuların olduğunu düşünüyorum. Şiir nere değer yargıları nere kesker alakadar diyorsunuzdur.

Kimi zaman tek kelime tek satır yazamam , bitmiş künemiş kalem gibi köşede üşürüm , önüme gelen buharlar ve sıcaklıklar beni ısıtmaz herzaman boş gelir dünya , ve satırlarıda dolduramam kendimida avutamam , böle zamanlarda yazı hazırlayamaz ve şiir yazamaz olursunuz. Taki bir heves bir şevki yakalarsanız o anki değer yargınız ve hevesiniz sizlere oldukça verimli yazılar yaza bilecek duruma getirmektedir. Bu günlerde böyle bir heves içersine yeniden girdiğimi sizlerle paylamak istedim.

İlerleyen yazılarımda yeni şiirlerimi sizlerle paylaşıyor olacağım. Şiirlerimin sebebi değer yargılarımız ve bu değer yargılarımızda değerli olan herşeye eyilecek , bükülecek bir duygu yoğunluğu içersinde olduğumu blog vastasıyla paylaşacağım

23 Ekim 2010 Cumartesi

Sesizliğe gömülen hayellerim

Kimi zaman seziliğe gömülen hayallerimi yazacağım bir defter , bir yaprak edasıyla yine sarılıyorum tuşlara. Düşüncelerim ve hayallerimi süsleyen seni yazıyorum belki , acaba olurmu , hayırlısı derken dillerim ve fikrim , kim bilirlerin arasında kayboluyor geceyarısını sat coktam geçmiş. Merhabalarım selamlarım ve güzel anlarımda sakladığım seni bir türlü senle paylaşamamaktan muzdarip umutların içersinde , sancılı bir bekleyişin eşiğindeyim.

Bu bekleyişin sonuna ne cesaretim nede umut edip içimde beslediğim hayallerimin bir yıkıma uğramasından korkarcasına zaman ilactır herşeye diyorum fakat içime hergecen gün söz geciremediğimin farkına vardıkca seni daha cok seviyor ve daha cok düşünür oluyorum

01:55 - 24-10-10

30 Mayıs 2010 Pazar

Unutmak mı Silmek mi ?

Silemem unutamam
Unutmak için
Umutlanmamak gerek

Umutları bağladığım
Tek köprü de
Tıkan dı

Su ya düşen
Yılana sarılır
Ben sana sarılayım

Bu kalbim deki
Açıyı , sızıyı
Sana nasıl yazayım

Dört harfin
Dördü gam
Dördü de keder

Tüm dünya bir yana
Sen ve senliğin
Bir yana

Zaman tünelin de
Usulca geldin
Yıktın harabettin

Yağmurda ıslanan çiçekler
Yonca daki 4 yaprak
Ben deki şansmı , kadermi

22:16 30 Mayıs 2010

29 Mayıs 2010 Cumartesi

Yanlışımın sebebi

Bu gün satırlar boş
Dosyalar boş
Yapraklar boş

Doldurmaya da çalışmıyor
Hüznün mateminde
Şehrin kalabalığın da

Yanlışımı arıyorum
Her köşe başın daki
Duraklara soruyorum

Yolun sonunu görme den
Yolda yürüyen ben zalim
Hayallerim kan ağlarken

Aklım daki herşeyin
Sıfırlanması için
Sebebini arıyorum

Her yanlış doruları belirler
Benim doğrum beni yer
Günüm beni aştı bu gün

Yitirmişim şiirin demini
Artık hayatı
Tek dem içiyorum

Zehir zenbelik dünyanın
Civisini hep benmi
Çekiyorum

Sebebi 3 kalpte saklı
Biri benim , biri habercimin
Biri de sensin

Duvaların hayırlısı
Bahtı nın en güzeli
Hep seninle olsun

2 kişilik bu yolda
Ben yine tek başıma
Yürümeye devam ediyorum

Hatamı kabullenir
Adını anmıyacağım
Yoluna cıkmıyacağım

29.05.2010 - Cumartesi - 13:07

17 Mayıs 2010 Pazartesi

Kalabalık yanlızlık

Hiç biri sen kadar neşeli
Hiç biri sen kadar mutlu etmiyor beni
Sarisi , siyahı elası , hiç birinin gözleri
Senin gözlerin gibi bakmıyor,
Etkilemiyor beni

Satırları kısa tutuyorum
Sen uzaklarasın
Ama yinede
Aklımdan
Çıkmıyorsun

Bu şehrin gürültüsü
Merhabası selamı
Hoştur ama
Hepsi boştur

Kalabalık yanlızlıklar da
Yürüyorum bir başıma
Her adımda
Seni düşünüyor
Acabalarıma yeniliyorum.

00:13 18.05.10 ist

Onu Orda biraktim

Onu orda biraktim ben burdayim
Benliğimin yarisi
İçin parçasi
Yüreğimin ritmi heyecanı
Anlamı aslı ,

Onu orda bırak tım
Ben bur da
Ruh suz kaldım

İçim deki aheng
İçim deki kıvılcım
İçim deki varlığı
Sönük kaldı

00:07 18.05.10 ist ( Yarım Aylı Bir geçecede )

Ardı sıra gelen
Yollara Düştüm
Aklımdaki seni
Bir kenara hiç koymadım
Ordasın
Varliğinla varim
Yokluğunla
Sessiz
Kaldım

30 Nisan 2010 Cuma

Ben Sana Mecburum bilemezsim - Atilla ilhan

Harika bir şiir , hep ben diğil arada üstadlar dan gönlümüzü demliyelim

Ben Sana Mecburum
ben sana mecburum bilemezsin
adini mih gibi aklimda tutuyorum
buyudukce buyuyor gozlerin
ben sana mecburum bilemezsin
icimi seninle isitiyorum

agaclar sonbahara hazirlaniyor
bu sehir o eski Istanbul mudur
karanlikta bulutlar parcalaniyor
sokak lambalari birden yaniyor
kaldirimlarda yagmur kokusu
ben sana mecburum sen yoksun

sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
insan bir aksamustu ansizin yorulur
tutsak ustura agzinda yasamaktan
kimi zaman ellerini kirar tutkusu
birkac hayat cikarir yasamasindan
hangi kapiyi calsa kimi zaman
arkasinda yalnizligin hinzir ugultusu

Fatih`te yoksul bir gramofon caliyor
eski zamanlardan bir cuma caliyor
durup kose basinda deliksiz dinlesem
sana kullanilmamis bir gok getirsem
haftalar ellerimde ufalaniyor
ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
ben sana mecburum sen yoksun

belki Haziran`da mavi benekli cocuksun
ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
bir sileb siziyor issiz gozlerinden
belki Yesilkoy`de ucaga biniyorsun
butun islanmissin tuylerin urperiyor
belki korsun kirilmissin telas icindesin
kotu ruzgar saclarini goturuyor

ne vakit bir yasamak dusunsem
bu kurtlar sofrasinda belki zor
ayipsiz fakat ellerimizi kirletmeden
ne vakit bir yasamak dusunsem
sus deyip adinla basliyorum
icimsira kimildiyor gizli denizlerin
hayir baska turlu olmayacak
ben sana mecburum bilemezsin

Atilla ilhan

27 Nisan 2010 Salı

Yollarına bakarım

Nezaman yolda yürüsüm ,
Hanki köşeyi dönsem ,
Sanki çıkçakmışın,
Gibi yaşarım

İlkbaharda acan çiçek gibi
Papatyaların beyazlığı gibi
Yoncaların içindeki 4 yapraklı gibi
Seni ararım

Ben zemez kimse sana
Benzetemem kimseleri sana

Mehtaplı Gecelerde hep seni andım
Her ayın bir güneşi vardı
Ben her sabah açan güneşte
Her gece cıkan dolunaya seni sordum

Nasıl nerde napıyor şimdi
İki selam , bir kelamla andım
İçimdeki seni sana bir türlü söyliyemedim
İçim içimi yerken
Yollarına baka kaldım

Yollarına bakarım,
Adını her vemsim anarım
Sen deki lutfu
Bir ömür ararım,

27 Nisan 2010 - 12:39

26 Nisan 2010 Pazartesi

Haber güvercini

Güvercini beklerken içimdeki satırlar beni yiyor , bitiriyor , her yeni gün ve yeni umutlar ile doğan güneşe yalvarıyorum , gökyüzündeki gelip gecen bulutlara bakıyorum seni görüyorum. Bulutlar yağmurları getirir, sen de bana göz yaşlarınımı getireceksin. Yıkılan binaların molozları gibi bir başıma çılıklarlamı bırakacaksın. Düşündükçe çıldırdığım , usanmaz senliğinle yaşıyorum. Sensiz düşüncelerimin bir anlamı bile yok. Bukadar boşmu bu hayat sen bana geldin ama ben sana gelemedim. bilemedin bilmiyorsun ve bildiğinde ne olacak nasıl olcaka soruları beni bitirirken. Ben yine bir nisan akşamında haber güvercininden hayırlı haberler beklerken bu satırları karalıyorum.

27.04.2010 - 01:57

Mıh Gibi Aklımdasın

Kalbimi sana yazdım
İçimi sana , gönlümü sana
İçimdeki seni
Satırlara yazdım

Belki dinler belki görür ümidiyle
Geceleri doğan dolunayda
Gündüz doğan güneşte
Batan güneşte seni düşündüm

İçimdeki seni ruyalarda
İçimdeki seni anılarda
İçimdeki seni göçmen kuşlarda
Aradımm

Aklımın her köşe başında
Fikrimin en özelinde
Planların tam merkezinde
Sen vardın

27.04.2010 - 01:53

13 Nisan 2010 Salı

İmkansızım mısın

İçimdeki duyguları bir şekilde acıkmalı ve senin beni tanımanı sağlamalıydım , fakat bunu nasıl ne şekilde yapacağımı henüz pilanlamamıştım , Hayat yolundaki bu yolda beraber yürüme hevesi ve bir ömrü hayalle gecen günlerin ardından acılmalıydım kapalı kutular gibiydim içimdeki sen karanlık bir gecedeki dolunay kadar saf ve temizdin, umutlar besledim , varlığınla yandım , ilk baharın soğuk gecelerinde , sobaya odun atmak yerine , yeni düşündüm , acaba neder , nasıl düşünür, Soru işaretleri bir birini kovalarken bense yandım yandım, bir gün hiç unutmuyorum odaya giren bir ses şüyormusun dediğinde yoo soğukmu var demiş gülmüş geçmiştim.

Hangi ateşle ısınıyorsun der gibiydi o ses, seni seni , içimdeki seni bir ben bir de cenabu allah biliyor du , dostlar bana bişi olduğunu ve bu değişimin nedenini soruyorlardı , kendimi soyutlamış ve haftalarca hata aylarca hiç biryere cıkmıyor , kendimce zaman geciriyordum. Bir yolu olmalıydı ve her yol yüzüme kapanıyordu, senin umudunla yaşamak , bir başkasının olduğunu düşünmek kahrediyordu. Senin yakınlarından birini bulup kulağına fısıldamalıydım, ama yapamıyor bir yolunu bulamıyordum. Her gün farklı hayaller içinde olan ben ne girişken ben suspus olmuş düşüncelerind erinliklerine sardırmıştım kendimi , ortak biri olmalıydı aramızda ama o kimdi, nasıl olmalı ne şekilde olmalıydı ki bunu sana anlatmalıydı.

Bir anlık heves gibi gele bilir ancak bu baharda yanızlık ve yanlızlığın adımlarını beraber atıcağımızı umud ederken bu isimsiz günlükte kim olduğu belirsiz ve kimin adına yazılmış satırları yazıyor çiziyordum sayfaları, aylar birbirini kovalıyor , her dışarı cıktığımda acaba görürmüyorum acaba nerdedir neler yapar diyor içimden seni geçiriyordum

Belkide imkansızdın fakat , her imkansız ve her problemin arkasında bir aslan yatardı , işte oslan bendim ve senin için tüm imkansızları içime atarak yoluma devam etmeye devam etmekteydim, bunu belirtiğim gibi kimseler bilmiyordu. bilmesini de istemiyordum , dedikodu ve siyaseti sevmeyen bir yanımvardı , nezaman bir ortam da siyaset sezinlesem o ortamı terkediyor kendi halimde kendi kabuğumda kalıyordum , tüm bunların bir yolu olmalıydı, ve o yolu hala aramaktaydım, imkansızsa imkansızı denemeli senin önüne cıkmalıydım

03:05 14.04.2010

Aşk duygusu

Aşk seytanın oyunudur
Acıyı ceken kimi bir kimi ikidir
Ben se senin bir sözünü ikilemem
Gönlümün perisi
Aklımın yarısı oldun
Yürüyen adımlarım
Var olan umujavascript:void(0)tlarım
Yeni umutlarım
Bahardaki güneşim
Gökyüzündeki yıldızlarım
Hep hep sen oldun

02:53 14.04.2010

Gözümün önünde

Gözümün önündesin anve an seni düşünürüm
Aklımın içindesin silemem

Her başlangıç gibi mıh gibi kazıdım seni
Haykırmakmı haykırırım

İçimdeki seni bir tek sen siler sin
Gözlerimi onlar çoktna kör,

Hayatmı senle güzel

Günlermi senle özel

02:49 14.04.2010

Seni söylüyor

Her şarkının bestesinde
Çalınan her notada
Ner name de
Seni söylüyor

Seni ararım
Seni söylerim
Varliğini bulmak için
Ne zamanlar aşarım

Aşkmı sevdamı , sevgimi
Mutluğun tomurcuğu mu
Senin bi evetine
Ben ne engeller aşarım

Bahcedeki papatyalara
Yeni acan laleler
Kasınpatılara
Seni sordun

Söyleyin onun kadar
Söyleyin onun gibi
Söyleyin onun yerini
Doldura bilirmisiniz

Camıma gelen serceye sordum
Lanbadaki baykuşa sordum
Söyleyin nere de ve nasıl ?
Gelecekmi bilecekmi ?

Gök yüzündeki yıldızlara he rbaktığımda
Yer ayın, dolunayında ,
O beyazışıltısında
Seni okur ,seni yazarım

22:33 13.04.2010

Yeni bir umur

Umut fakirin tek tutanağı
Sen se umudun ta kendisi
Hayatın anlamı neşesi
Kıvılcımı ateşi

Sözler esas duruşta
Gönül se donmuş
Varlığınla ısınan
Yokluğunla donan

Sevincinle ucan
Kelimelerinle sevinen
Uzaktaki varliğin
Acabaların sonundasın

Bekleyişlerin en asili
Hayatın tek anlamı
Alatmak ne mumkun
Umutlarla yeşerdin

Tahtını yıkmakmı
Kalbimin yarısı
Üç yanlıştaki
Tekdorumsun

Sözlerin bittiği yerde
Gözlerin başlar söylemeye
Tüm samimiyetimle
Sendeki kıvılcımı beklıyorum

Ama bugun gelir
Ama ayarın gelir
Umud fakirin
Tek amacı

Hayallerdeki seni
Yazmaya çekinirim
Söylemeye ürperirim
Paylaşmakmı asla seni

22:26 13.04.2010

Kalbim deki defter

Benim yüreğime yazdım seni
Kalbimin en derinliklerindeki seni
Gönlümün başköşesindeki seni
Sözlerimin , gülüşlerimdeki seni

Kıpırtısı yüzümdeki seni
Bana dünyaları vadetseler
Bana ömrümü vadetseler
Bir seni bir seni yapamazlar

Kap arısının ilacısın sen
Andaki dalıp gitmelerimsin
İçimdeki matememi sevincim sen
Varliğin tek taraflıda olsan

22:19 13.04.2010

İçimdeki seni defterlere
İçimdeki seni kalbime
İçimdeki seni en derin e
Yazdım silinmeyecesine

5 Nisan 2010 Pazartesi

Hayalimsin

Hayalim deki yıldızım
İçimdeki pırıltı
Tüm herşeyin nedeni
Senliğin de saklı

Sensizliğini ve senliğin
Arasındaki ince cizgide
Beklemek yoruyor
Yıpratıyor beni

Düşlerim deki sen
Rüyalarım daki sen
Gönlümdeki sen
Hep aynı sen

Karanlık daki ışık
Su daki balık
Bahçedeki tırmık
Senliğini bekler

Du valarımın sonu
Aklımın baş köşesi
Kulaklarım daki çını
Senliğini bekler

02:32 - 06.04.10

İlk bahar

Mevsim getir di seni bana
İçim deki süpheyi , bekleyişi
Rüzgar anlattı bana

Samrı , sefayı , hürmeti
Büyüklerim anlattı bana
Gönül yazısını kader yazdırdı bana

Şimdiki bekleyişlerim
Baharın yeşertisi
İçimin rengi

Senliğini beklerken
Gelişinmi
Gidişinmi

Düşünceleri düşler kovalamış
Benliğ diyarı meşk etmiş
Varlığın'nın eşiğindeyim

Yokluğu nun düşünmek
Ömümle kıyas bana
Yitirmek mi kabullenilesimi ?

02:25 - 06.04.10

Bu gece

Gecenin bir yarısı
İçim deki sızısı
Geçeçecek mi
Bitecek mi

Özlemlerin ardında
Mutluluk mu
Huzur mu
Keder mi

Hümküm deki senliğin
Yanım damı
Arkam damı
Canım damı

Köprü nün neresi
Girişi mi
Orta yeri mi
Sonu mu

Çok Ama çok
Çok özledim
Çok sevdim
Gelecek mi

Beklemek mi
Son suzluk mu
Sonu mu
Yoğluğun mu

Varlığına neler vermezdim
Kendimi
Benliğimi
Ömrümü

Seni anlatmak
Yıldızlara
Aya'a
Karanlığıma

02:09 - 06.04.10

Beklerim seni

Beklerim yüreğinin sesini
Ben her gün içimdeki ben'e
Haykırsam da duymazsın
Bilmesin nekadar düşündüğümü

İçimdeki benliğime söz geçmez
Gönlümkedi senliğine
Bir ömrü yazsam
Bir daha yazsam

Gözlerim kan canağı
Acabaların sesizliğin de
Yine bir pazartesi
Gecesin den

Damla damla dökülesiye
Kana kana içilesiye
Varlığın daki hüzün
Mutluluk mu yoksa kedermi

Çıl gın bekleyişlerin
Ardındakilerin merağımı
Düşlerim deki sen oradasın
Ulaşılmazlar dasın

Sevda uğrunadır acılar
Han gi gönül dayanır
Han gi kalp paslanır
Gözlerindeki o mahinur

Semtin deki kumrular
Seni kıskanır
Yanında durduğun fidanlar
Sana yaslanır

Benliğimdeki seni
Beklerim ömürcesi
Yanızlığımdır kederim
Varlığımdır ateşim

01:53 - 06.04.10

3 Nisan 2010 Cumartesi

Hangi şehr-i nazan

Bazen inanamıyorum
Nerdeyim hangi şehir deyim
Düşünceler sarıyor derin den
Duyguların esiriyim

Kimi zaman sesiz içten
Kimizaman haykırışların
Duygularımın
Pencesindeyim

İlham perileri

sabahımı beklıyorlardı
puslu bir sabah vaktiydi
kırmızı sokaklambasının yanından
gecerken gözlerim ilişi verdi
oradaydı uzanmak istedim
uzanamadım
söylemek
haykırmak istedim
söyliyemedim
haykıramadım

1 Nisan 2010 Perşembe

İlk göz ağrısı işte

Saçma sapan geliyor

İnatlaş ılır mı sevgiyle

Sevilir mi sevmese de

Bitti dese de sana

Son durak ut dese de

Baştan iyi gözükse de

Her şey senin için dese de

Sevmeden sevdim dese de

Seni senden vursa da

Sendeki sevgiyi bilse de

Sence yeri ilkse de

Siması sende kalsa da

Seni unutmuş olmasa da

Biranda sabra yenilse de

İlk göz ağrın işte ...

Yanlızlık İşte

Düşü verirsin sesizce

Uzayıp giden düşüncelerde

Yanız olduğunun farkına varmasın

Gecenin ilerli yen saatlerinde

Ağırlaşınca yalnızlık

Ne tv nede radyo

Yalnızlığı dindiremez olur

İşte böyle zamanlara da

Alırım kalemi elime

Bir şeyler yazarım

Ama iyi ama kötü

Biraz olsun gideririm

Kendi kendime yalnızlığı

Böyle gecelerde

Uyku bana uzak

Veda

Sana veda etmeden önce

Bir çift söz vere cem

Bir çift gül vere cem

Şimdi anlamasın

Biraz geçsin anlı yınça

ip uçlarını veriyorum sana

bir çift söz kulağına küpe olsun

Sendeki izleri kapan mayacasına

Sende olan güller geliünce

Onlar solacaktır zamanla

Ama başka gül vereceklere

Kuru dikenleri batsın diye gülün dikenleri tazeliğini


Koruyacak sende

31 Mart 2010 Çarşamba

Tükenmez

Sana karşı yüreğimde

Tükenmeyen bir sevgi var

Sevgimi anlatacak

Tükenmez kalem yok

Olsa da seni bastan yasam

İyi yanlarını daha iyi , hatalar yok

Edecek düzeltecek

Tükenmez kalem yok

Tükenir diye korkuyorum

Yazmıyorum içimdekileri

Birazını yazacak


Tükenmez kalem yok

Şu dünyada anladım ki

Tükenmeyecek hiçbir şey yok

Bunları yazacak

Tükenmez kalem yok

Öylesine yazıyoruz

Sonu göre göre

Belki tükenmez diye yazacak

Tükenmez kalem yok

Rüzgar

Yelken açtım sana

Beni yeni umutlara

Açıların bittiği

İhanetsiz yerlere

Mutluluk şelalelerinin dibine

Kin tomurcuklarının yerine

Sevgi tomurcuklarının açtığı yere

Dertsiz tasasız bölgeye

Bıkmayacak tüken miyecek


Yerlere

Götür

Mevsim

Son bahardan iz yok artık

Bu şehir hep ıs lak

Meltemler esmiyor artık

Havalar sağuk soğuk

Tiril tiril titriyorduk

Sevgi bağları ile ısınırdık

Karlı sokaklarda yürürdük


Yolun sonunu bilemezdik

Çıkmaz sokaklara örnektik

Ayrılık nerden geldiyse

İlk bahar ile ayrılı verdik

30 Mart 2010 Salı

Zor Geliyor

Hayatin bahadirdayken
En güzel cağımdayken
Herşeyin farkındayken
Hayat bana zor geliyor
Bir an bir ömüre malolurken
Umutları ertelerken
Pilanlar yok olurken
Hayat bana zor geliyor
Mükemmel ile berbat arasindayken
İyi yi , kötüyü secerken
Hayat sabıra dayalıyken
Hayat bana zor geliyor.
Yolun sonunu kestiremezken
Olaylar tek düzenken
Zaman ilerlerken
Hayat bana zor geliyor.
Olaması gerekenler beliyken
Yapıyorum , yaptım
Bitiriyorum derken
Hayat bana zor geliyor.
21/12/2002 02:00

Menfaatsizce

Kim yaza bilirci menfaat uğruna

Kim zaman bir hafta

Yazamıyorum alamıyorum kalemi

Kimi zaman bırakıyorum aylarca

Kitap dergi yayın palavra

Hiçbir çıkarım yok benim

Şiirde buluyorum kendimi

Ben inanmıyorum zorla

Olur mu gönül gecme den


Gözler keşfetmeden

Yazılır mı ki şiir

Okuyanı dolu dolu yapsın

Eskiyi anıları hatırlatsın

Bunları yapamıyor okuyana tirşeler çağrıştırmıyorsa eyer

Şair veya yazar yazıyordur yada yazdım diye

Bir gün olsun isteksizce

Tutmadım bu kalemi

Tutsam da yakışmaz

Benim ellerime

Yaşamadan yaşatmadan olur mu

İçimdeki şiir aşkı

Gözlemliyor yaşıyor birazda düşlüyorum

Sonra kaleme sarılıyorum

Göz yaşları

Hatıralarda saklısın artık
Kim bilir belki hiç dönmiyecek
Belkide dönmeyi düşünmıyecek kadar uzak
Sebebi gözyaşilarımda saklı
Bir anda bu kacış niye
Sen yabancı mekanların kadını
Bense bildik yerlerin adamı
Sebebi gözyaşlarımda saklı
Hep sizler ağlamasınız
Sizler bizleri duygusuz sanırsınız
Sizler herşeyi sanmakla kalırsınız
Sebebi gözyaşlarımda saklı
Kedi nankördür sevilmez
Önce kendini birşey sandırır
Sonra cekip gödersiniz
Sebebi göz yaşlarımda saklı
Ben ağlamayi bilmeyen
Dağ gibi adam
Bir şey ugruna ağlandım
Sebebi gözyaşlarımda saklı
14/01/2002 - 03:30

İlhamı canlanmış

İlham ın biri sabaha kadar uyuyamamış ,
Güzeli çirkini yok saymış ,
Sesizliğe gömülen ,
Duyguları canlanmış ,

Yok tur mümkünatı

Sözler , gözler , anlatır , anlamaz
Ben deki varlığı nın layıkı yoktur
Esirin olan bu mecnun'a
Ne eylesen ki mümkünü yoktur.

Mümkün değil

Üc harfin esiri olmuş yüreklerin ,
Ne caresi ne de yeri değişe bilir,
Taş kalbin deki yanan ateş kadar zor,
Mazi deki geçmişin kadar mümkün değildir,

Yardan ayrı yar

Yarr daki yaraya melhem,
Sızıya ortak olayım
Bir ömür yettiği kadar,
Engelleri aşayım

Sen vardın

Gül yüzlü yüreğim de , sen vardın
Sabah doğan güneş de , sen vardın
Akşam kayan yıldızlar da , sen vardın
Dolunay da , yakamoz da , sen vardın

Yokluğun ve varlığın

Hayat mekte bin den
Gönül sayfalarına giden
Tek şahidim sen din
Sesizliğin cınısınday dın
Gönlümün yarısınday dın... Devamını Gör
Varlığınla vardım
Yokluğunla yokoldum

29 Mart 2010 Pazartesi

Şiir'in demi günlüğü

Şiir'in demi demi olurmuş , diyen dilleri duyar gibiyim , şiirin her şeyi olur , koyu demlenmiş tavşan kanı çayın demi , olursa şiirn demi olmazmı , vuslatın baharı olurda şiirin vuslatı olmazmı ? , işte bu da benim şiirlerimin soba ateşinde demlenmiş koyu kırmızı demim ,

Her gecen gün çeştli konularda deneme gibi gibilerin den şiirler türemekte dilim de.
O an kimi zaman yazmandan geçiveriyor tiren edasıyla gürltülüce , kimi zaman sandalcının usulca balığı beklediği gibi benim not almamı bekliyor satırlar.

İş te beni bekleyen o satırları bir arşiv ve geçmişteki anları bir ara da bulmak için , yazı ve şiirler imin kaybolmaması için buraya kück notcuklar şeklin de siz değerli şiir sever arkadaşlarımla paylaşmak üzere bu blog u açama kararı aldım.

Kimi felek sözleriyle mesteder
Kimi felek satırlarıyla meşk eder

Yüreim deki seni yazdım dün gece
Ben deki satırlar sana özel sana güzel

Göldesin de duygular neyler
Bu günü yarını geleceği

Kimi amaç uruna yazar keyfini
Kimi ben gibi hayalini

Bulunmazlar çeker beni
Varlığın ısıtır yüreğimi

İş te böyle başlar
Her adımın biri

Sus kun bekleyişlerin ürkütür beni
Kimi hayalimi , kimi umutlarımı